[quote author=BeRaT link=topic=53.msg57#msg57 date=1201793752]
Pelin Karahan Biyografisi
Pelin Karahan Ankara'da doğmuş küçüklüğünde bi ara İzmir'in bir ilçesinde yaşamış sonra yeniden Ankara'ya dönmüş Üniversite sırasında da Eskişehirde turizm otelcilik okumuştur.Başından bugüne ne oyunculuk nede sanatın herhangi bir kolu ile ilgili hiçbir merakı,çalışması yada altyapısı olmadığı halde Üniversite yıllarında televizyon dünyanın içine girmeyi tek amaç edinmiş ve İstanbula gitmiştir.İstanbuldaki yaklaşık 5. ayında reklam işine başlamış ve "DemirDöküm" Coca Cola" ve "Carrefour" reklamlarında oynamıştır.İlk Dizisi şuan oynadığı "Kavak Yelleridir"
Kendisinin çok bakımlı bir genç kız olmasına rağmen canlandırdığı Aslı karakterinin erkek gibi bir kız olduğunu belirten Karahan, "Dizide ergenliği atlatmaya çalışan ve Deniz’e büyük bir aşkla bağlanan Aslı’yı canlandırıyorum. Ben genç kızlık yıllarımda birini beğendiğimde direk söylerdim ama Aslı söyleyemiyor. Aslı gerçekten ilginç bir karakter, onu canlandırmak benim için farklı bir deneyim olacak " 7 eylul 1984 de Ankara'da doğan Pelin ortaokula kadar İzmir Ödemiş'te daha sonra Ankara Sokullu Mehmet Paşa Lisesinde eğitimine devam etti. Eskişehir'de turizm otelcilik okuduktan sonra reklam çekimleriyle kendisini tanıdık. Annesinin giyim tasarım işiyle uğraşmasından olsa gerek iyi giyinirmiş.
Röportaj
6 Ekim 1984 Ankara doğumlu Pelin Karahan, Kavak Yelleri adlı diziden önce Demirdöküm, Coca Cola ve Carrefour reklamlarında oynadı.
Kavak Yelleri bir Ege kasabasında, başlarında kavak yelleri esen damarlarında deli kan dolaşan büyümek için sabırsızlanan dört gencin hikayesini işliyor. Bu ekipten biri de Aslı... Bize Aslı'yı anlatır mısın?
- Aslı 17 yaşında. Kasabada büyümüş üniversite sınavına hazırlanan bir genç kız. Ailesinin maddi sorunları var. Sınavı kazanmak zorunda ki hayatını garantiye alsın. Lise sonda okuyor Aslı, ama çalışmak zorunda da kalacak. Çünkü annesine ve ailesine destek olmaya çalışıyor. Babasına çok düşkün ve babası onun gözünde bir kahraman. Aslı'nın Efe ve Deniz isminde çocukluk arkadaşları var. Çok iyi arkadaşlar ama Aslı bir yandan da genç bir kız tabii... Yavaş yavaş Deniz'e bir aşk beslemeye başlıyor. Ama bunu bazı durumlarda bastırmak zorunda kalıyor. İlk kez aşkı tatmış oluyor ve yeni bir kız geliyor, ona karşı kıskançlıkları doğuruyor. Aslı çok inatçı ve sert görünümlü bir kız. Kız gibi değil aslında biraz erkek gibi.
Aslı maddi zorluklara rağmen okuyor.Hiç böyle bir süreç yaşadın mı?
- Orta dereceli bir ailenin çocuğuyum. Zaman zaman sıkıntılarımız oldu ama atlatıyorsunuz. Ailenin birbirine kenetlenmesiyle ilgili.
Aslı ile Pelin'in örtüşen ve örtüşmeyen yanlarını senden öğrenebilir miyiz?
- Ben tamamen içimden geldiği gibi canlandırıyorum Aslı'yı. Eğer ortak bir özelliğimiz varsa kameraya yansıyor. Ben de çok inatçı ve kıskancımdır. Bazı şeyler örtüşmüyor mesela. O zamanlar da 'Ben olsam ne yapardım?' diyorum ve Aslı'nın hal ve tavırları çıkıyor ortaya. Aslı Deniz'e olan aşkını söyleyemiyor. Ben olsam söylerdim. Benim daha yumuşak yanlarım var, Aslı çok sert bir kız ama onu oynamak çok keyifli.
Aslı'nın aile sorunları var.. Pelin de onun gibi aile sorunları yaşadı mı?
- Çok girmeyeyim o konuya ama tek sıkıntım annem ve babamın ayrı olması. O da günümüzde sorun olmaktan cıkıyor. Annem beni çok güzel yetiştirdi. O konuda psikolojisi bozuk bir çocuk olarak büyümedim. Annemin ikinci evliliğinden de bir kardeşim var.
Senin de hayatının herhangi bir dönemimde başında kavak yelleri esti mi?
- Tam o yaşlardayken geçti. Ben şimdi 23 yaşındayım. Aslı 17 yaşında, altı yıl öncesine bakıyorum, ne kavak yelleri esmiş... Ama çocukluktan çıkıp iş hayatına girince para kazanmaya başlayınca duruluyorsunuz ve daha mantıklı düşünmeye başlıyorsunuz.
Kavak Yelleri sende eserken neler yaşadın?
- Çok başına buyruk bir genç değildim. O zamanlar mantıklı gördüğüm şeyler şimdi bana çok çocukça geliyor. Evden ayrılıp üniversiteye gittim. Şimdi olsa yapmazdım. 17 yaşında aileden ayrılmak bir genç kız için hiç de kolay değil. Ama iyi ki de yapmışım, hiç pişman değilim.
Dört reklam filmini saymazsak bu ilk ciddi oyunculuk denemen. Olay nasıl gelişti nasıl fark edilip keşfedildin?
- Ankara'dan İstanbul'a geldim okuldan sonra. Üniversitede okurken yazları staj yaptım otellerde ama o işin bana göre olmadığına karar verdim. Bodrum'da, Ankara'da çalıştım.
İstanbul'a gelince ne oldu?
- İnteraktif reklam hizmeti veren bir şirkette müşteri ve halkla ilişkilere baktım. O sırada, 'Ajansa yazdıralım seni' dediler.
Kim dedi?
- Ben istiyordum zaten. İstanbul'da geçinmek kolay değil. Ek gelir olurdu. Yüzümün uygun olduğunu söylediler. Bir şekilde ajansa kaydoldum ve yolun başındayken önüm çok açıktı. İki ayda dört reklam filmi çektik. Ajans yoluyla bana kast haberi geldi. Görüşmelere gittim, iki üç kez görüştük. Anlaştık.
Kaç kişinin arasından seçildin?
- Çok kalabalıktı.
Bugüne kadar herhangi bir oyunculuk eğitimi aldın mı?
- Benim hiçbir oyunculuk eğitimim yok. Diksiyon dersi bile almışlığım yok. Ama bu reklam çekimleri başlayınca 'bu işten keyif aldığıma ve bu işten para kazandığıma göre, bunun eğitimini almam gerek' diye düşündüm. Aslında sadece doğallıktan başlayan bir şey bu. Eğitim almadığım için doğal olduğumu söylediler. Birtakım akademiler var bir yıllık, altı aylık. Bunlar iyi tiyatrocuların kurduğu akademiler. Onları araştırdığım zaman bu dizi çıktı karşıma.
Çok iyi oyuncular, çok iyi bir kanal, çok iyi bir ekip...
Yönetmenle ne konuştun sete gittiğinde?
- 'Her zaman doğal oyna' dedi. Bende içimden geldiği gibi oynadım. Bizim ekibimiz çok güler yüzlü, rahat ediyorsunuz. İçimden gelenm her duyguyu rahat rahat oynadım. Ben işin eğlencesindeydim belki, ama bu iş benim içimdeki yeteneği fark etmemi sağladı. Çünkü çok iyi bir proje, çok iyi bir kanal. Beni de seçtiklerine göre, bir şey var demek ki...
Yıllardan beri magazin dünyasını çok yakından takip ediyormuşsun...
- Magazini takip ettim ama hiçbir zaman o kadar yakından değildi. Demet Akalın'ın kiminle evlendiğini ya da Bülen Ersoy'un hangi yarışmada jüri olduğunu bilirim, çünkü heryerde var. Haberde, şov programında.
'Oyuncu olsam, şunun gibi yükselsem' diye düşlerin oldu mu?
- Hayır hiçbir zaman olmadı. 'Ben çok utanırım' diye düşünüyordum ama tersi oldu.
Aslı rolüne nasıl hazırlandın?
- Bir hazırlığım olmadı. Odada kendi kendime, 'Şöyle yapmalıyım, böyle yapmalıyım' demedim. Oraya gittiğinizde o anda, o karakter çıkıyor içinizden. Yönetmen anlatıyor, okuyorsun ve oynuyorsun. Doğal bir şekilde yansıtıyorum. Yönetmen beni rahat bırakıyor. Bütün oyunculara karşı böyle, bende onların bir parçasıyım.
Oyunculuk eğitimi almamış olman büyük bir kayıp değil. Çünkü bu tarz oyuncu sayısı hiç de az değil. Ayrıca nota bilmeyen solistler bile var bu ülkede. Bu konuda Pelin kendine ne kadar güveniyor?
- Kafamda bu tarz bir iş yoktu. Reklam çekerken de yoktu. Bu dizinin başlamasıyla çok iyi şeylerin olacağına inanmaya başladım. Ama seçici olmak lazım. Ben seçici olursam bana köstek olmayacak insanlar olursa, içimde çok güzel şeyler var.
Dizideki Aslı ÖSS ile savaş halinde... Eğitim sistemi sence düzgün mü, yoksa yapılması gerekenler var mı?
- Pelin yaşlarda ben ilk dershaneye gittiğimde deneme sınavına girmiştim ve eve ağlayarak dönmüştüm. 'Annem buraya para yatırıyor ve ben yapamayacağım' demiştim. O kadar korkunç ki üç saatte seni kısıtlıyorlar. Yaptın yaptın, yapamadın gittin. Emeklerin tamamen boşa gitti. Yılmamak lazım. Gidişat iyi değil. Bu sürecin okul düzenine yayılması lazım. 3 saatte kalmamalı. Bu bir gencin hayalleriyle oynamak demek. Biz bu düzene ayak uydurup bir şekilde pes etmeden devam etmeliyiz, yoksa olan yine bizlere olacak.
Oyunculuk konusunda ne planlıyorsun?
- Ben plansız programsız hareket ediyorum, ama bir sinema filmi teklifi geldi bile. Tabii ki oynamak istiyorum. Bundan sonra bir dizide de sinema filminde de... Şu an değerlendirme aşamasındayım. Çok gencim çok farklı işler gelebilir, seçici olmak dikkatli olmak lazım. Acele etmeden her işi değerlendirerek devam etmem lazım. Bu dizi benim için çok önemli ama gelen teklifleri değerlendiriyorum.
Bu bir yaz dizisi oldu...
- Aslında yaz dizisi değil. Bu yaz başında başladı ama 2008'e kadar devam etsin istiyoruz. Biz çok umutluyuz.
Televizyonda izlediğin diziler hangileri?
- 'İkinci Bahar'ı çok severdim. Favorimdi. 'Binbir Gece', 'Avrupa Yakası', 'Yaprak Dökümü'nü de izliyorum. Çok farklılar. Sitcom'u da çok seviyorum, 'Yaprak Dökümü' gibi dizileri de...
Oyuncu olarak kimi ya da kimleri örnek alıyorsun?
- Bu işlerde gözüm olmadığı için kafamda oluşmadı. Meltem Cumbul, Zuhal Olcay ve Haluk Bilginer'i çok beğenirim. Birçok isim var böyle.
Bir genç kız olarak bu yaldızlı dünyaya girmek üzeresin. Bu seni ürkütüyor mu?
- Aslında çok ürkütmüyor. Kendime ve kişiliğime çok güveniyorum. Hırslı değilim, yükseklerde gözüm yok. Gittiği yere kadar iyi bir şekilde ilerletmek istiyorum. Birileri tanıyacak sadece ama onun dozunu ayarlayabileceğimi düşünüyorum. Peşimden koşturtmayı sevmem. O durumlar bana göre değil. Kişiliğimden ödün vermeden insanları kırmadan ilişkilerimi devam ettireceğim.
Dizide Deniz rolündeki İbrahim Kendirci'ye sırılsıklam aşıksın. Peki gerçek hayatta aşkla aran nasıldır?
- Ben severim, sevgimi de belli ederim. Bir yıldır sevgilim var ve onu çok seviyorum. Sevdiğimi belli de ediyorum. Benim de lisede platonik aşklarım oldu. Karşı taraf hiç bilmedi bile. Ama büyüdükçe ilişkiler oturuyor.
Bu durum onu rahatsız ediyor mu?
- Çok güzel bir ilişkimiz var, bunun için bozulmasından korkuyor olabilir. Belki kendi içinde birtakım düşünce ve sıkıntıları olabilir ama bana çok destek oluyor. En başta o bana cesaret verdi. Onu desteği olmasa ben bu işe giremezdim. İzmir'de çekiyoruz diziyi. Birbirimizi 1 ay göremiyoruz bazen. Ama o geliyor, ben gidiyorum. Bugün katıldığım bir programa çıkmadan önce bana 'İyi şanslar, seninle gurur duyuyorum' diye mesaj cekti. Çok sevdiğiniz bir erkeğin desteğini hissetmeniz çok önemli.
Mesleği ne?
- Reklamcı. Reklam ajansı var.
Hayallerinizde evlilik var mı?
- Var tabii ki. O benden dört yaş büyük. Düzenimizi oturttuktan sonra istiyoruz...
Tarih : 2007-09-06
Kaynak : Kanal D
[/quote]